top of page
Ara

OTİZM VE AŞI EFSANESİ

  • Yazarın fotoğrafı: Özboyacı Pediatri
    Özboyacı Pediatri
  • 13 Nis
  • 3 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 14 Nis



Otizm spektrum bozuklukları, sosyal etkileşim ve iletişim becerisine güçlükler ve yineleyen davranışlarla kendini gösteren, nörogelişimsel bir grup bozukluktur.

Otizm tanısı alan çocukların sayısı dünya genelinde giderek artmaktadır.  Amerika’da 2014 yılında 8 yaşındaki her 59 çocuktan birinin otizm tanısı aldığı saptanmıştır, aynı zamanda İngiltere’de her 100 çocuktan birinin bu tanıyı aldığı gözlenmiştir. Ülkemizde sıklığı bilinmemekle birlikte, Kayseri’de 18-30 ay arasında 2021 çocuğun tarandığı bir çalışmada sıklık binde bir olarak belirlenmiştir. Erkeklerde kızlara göre yaklaşık 4 kat daha fazla görülmekte fakat kızlarda klinik erkeklerden daha ağır seyretmektedir.

 

Otizmin nedeni henüz tam olarak bilinmemektedir. Çoğu araştırmacı genetik bir hastalık olduğunu ve genetik yatkınlığı olan bireylerde bazı çevresel etmenlerle etkileşimin hastalığa neden olabileceği hipotezini savunmaktadır. Bu çevresel etkenler, ileri anne baba yaşı, gebelik sırasında geçirilen enfeksiyonlar, civa başta olmak üzere ağır metaller, kadmiyum, vinil klorit, trikloretilen inhalasyonu, tarımda kullanılan organoklorinli spreyler,

D vitamin eksikliği ve endokrin bozucular sıklıkla suçlanmıştır. Günümüzde anne sütüyle beslenmenin otizm hastalığından koruyucu bir faktör olduğunu bildiren çalışmalar mevcuttur.

 

Aşılar ve OSB

Bilimsel bir dayanağı olmayan, aşıların otizme yol açtığı görüşü özellikle Avrupa’da aşılanma oranlarında düşmeye ve kızamık olgularında artışa yol açmıştır. Bu iddiaları gündeme getiren Wakefield ve arkadaşları tarafından yazılan makale, yönteminde saptanan gerçek dışılıklar nedeniyle yayından kaldırılmış ve Wakefield bu nedenle meslekten men cezası almıştır. Bu çalışmanın en büyük eksiklikleri vaka sayısının az olması ve olgu kontrollü olmamasıdır. Aynı zamanda çalışmadaki bazı verileri bilinçli olarak yanlış girdiği saptanmıştır. Nitekim daha sonraki yıllarda yapılan çok sayıda bilimsel çalışmada aşılarla otizm arasında herhangi bir ilişki olmadığı kanıtlanmıştır. Japonya’da Honda ve arkadaşları kızamık aşısı ile ilgili kaygılar nedeniyle aşılanma oranlarının önemli oranda düştüğü Yokohama bölgesinde, otizm sıklığının azalmadığını hatta insidansının arttığını göstermişler ve bu bulguya dayanarak aşının otizmin nedeni olamayacağını bildirmişlerdir. Ayrıca Taylor ve arkadaşlarının yaptığı bir metaanaliz çalışmasında, aşıların veya içerdiği civa gibi bileşenlerinin otizme yol açmadığı sonucuna varılmıştır. 

 

Klinik

Otizmde en temel özellik karşılıklı etkileşim ve iletişim kurma becerisindeki güçlüklerdir. Belirti ve bulgular yaşamın ilk yılından itibaren fark edilebilse de genellikle yakalamak zordur. Otistik çocuklarda iletişimdeki bozulma hem sözel hem de sözel olmayan becerileri etkilemektedir.

  • Dil gelişiminde gecikme vardır ya da dil gelişimi hiç olmamıştır.

  • Göz göze gelemezler göz teması yoktur ve tutarlı bir şekilde ismine dönüp bakmazlar.

  • Anne veya baba eve gelince sevinçle coşkuyla karşılama görülmez.

  • Anne -baba ve yabancıya farklı davranmazlar.

  • İsteklerini parmağıyla gösterip işaret etmezler, yetişkinin elini istenen eşyanın üstüne koymaya çalışırlar.

  • İlgisini çeken nesneleri paylaşmaz, getirip göstermezler.

  • Otizmi olan çocuklarda tekrarlayan davranışlar, alışılmışın dışında ilgiler, takıntılar, ritüeller, el parmak vücut hareketleri ve nesnelerle yineleyici biçimde uğraşlar görülür.

  • Ufak değişikliklere abartılı tepki verirler, eşyaları aşırı ve tuhaf bağlanmalar gösterebilirler, mekanik hareketlere büyülenircesine ilgi duyabilirler.

  • Hayali oyun oynamazlar, ortak dikkatleri yoktur işaret etme gösterme ile dikkatlerini başka bir kişi ile aynı konu üzerine odaklayamazlar.

  • Uyku ve yeme sorunları görülebilir

              Otizmden kuşkulanmak için tüm belirtilerin bir arada olması gerekmez. Tek bir belirti veya bulgu ayrıntılı değerlendirme için yeterli olabilir. Belirtiler 3 yaş öncesinde tanınır ve girişimde bulunursa, bu çocukların daha uyumlu daha sağlıklı gelişme olasılıkları vardır

Özellikle 9, 18 ve 30 uncu aylarda yapılan gelişim tarama testleri erken tanımada önem arz etmektedir. Ülkemizde Denver 2 gelişim tarama testi , Ankara Gelişim Tarama Envanteri, Gelişimi İzleme ve Değerlendirme Rehberi ve Sosyal İletişim Alan Tarama Testi gelişimin değerlendirilmesinde kullanılmaktadır. Biz de kliniğimizde Sosyal İletişim Alan Tarama Testi yapmaktayız aynı zamanda otizmin erken tanısı için geliştirilen tarama testlerinden M- Chat testi 18 aylıktan itibaren kliniğimizde uygulanmaktadır. Bu testin özellikle 18 ay ile 3 yaş arasında uygulanması erken tanı açısından oldukça yararlı olacaktır

 

Otizm açısından 9 - 30 ay arası çocuklarda alarm kabul edilebilecek belirtiler:

1.      Gülümsemeye yanıt vermeme veya sadece tanıdık kişilerle bunu yapma

2.      Onunla konuşulduğunda yüzünüze bakmama veya seyrek olarak bakma

3.      Başkalarının dikkatini işaret ederek bir nesneye çekmeme başkaları ile ilgisini

paylaşmama

4.      Etkileşime girmekte zorluk, sadece kısa süreli etkileşim kurabilme

5.      Ebeveynin davranış ve eylemlerini taklit etmeme ya da sadece söylendiğinde yapma

6.      İşaret edilene bakmama

7.      İsmiyle seslenildiğinde bakmama

8.      Bir yaşından büyük çocuklarda, 5 sessiz harften daha fazlasını çıkaramama


KAYNAK: İLK BEŞ YAŞTA ÇOCUK SAĞLIĞI İZLEMİ, 2021


 


 
 
 

Comments


Bağlarbaşı Mahallesi, 1. Sedir Sok. Evke Mediloft: 2 No:5 Kat: 2 Daire: 9 16160 Osmangazi/Bursa, Türkiye   Tel: 0224 246 41 19

  • Instagram
  • Instagram

ali doktor

evren doktor

©2022, Özboyacı Pediatri tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page