top of page
Ara
Yazarın fotoğrafıÖzboyacı Pediatri

KALÇA ÇIKIĞI MI? DİSPLAZİ Mİ?

Güncelleme tarihi: 16 Eyl 2022


Gelişimsel Kalça Displazisi (GKD), kalça ekleminin anne karnında gelişimi esnasında normal iken doğum ve sonrası dönemde oluşabilen, çeşitli patolojiler nedeniyle kalça eklemini oluşturan yapıların normal anatomik ilişkisinin bozulduğu DİNAMİK bir hastalıktır.


Her zaman doğumsal olarak ortaya çıkmadığı için, "DOĞUŞTAN KALÇA ÇIKIĞI" yerine "GELİŞİMSEL KALÇA DİSPLAZİSİ" terimi kullanılır.


Epidemiyoloji:

GKD yenidoğan döneminde en sık görülen ortopedik hastalıktır. Ülkemizde 5-15:1000 gibi yüksek dislokasyon oranlarının olduğu öngörülmektedir. GKD kızlarda erkeklerden ortalama 6 kat daha fazla ve sol kalçada daha sık görülür. %20 oranında iki taraflıdır. Akdeniz kuşağında, Amerika yerlilerinde ve Japonlarda daha sık görüldüğü bildirilmiştir. Bunun bir nedeninin, ülkemizde de halen özellikle kırsal kesimlerde uygulanabilen, kundaklama kültürü olduğu düşünülmektedir.



Risk Faktörleri:

İlk doğan kız çocukları GKD açısından daha risklidir.

Beyaz ırk, pozitif aile öyküsü, oligohidramnios, çoğul gebelik, inutero makat duruş pozisyonu, doğumda makat geliş öyküsü, pes kalkaneovalgus, metatarsus adduktus, tortikollis gibi deformitelerin eşlik etmesi ve kundaklama diğer risk faktörleri olarak sayılabilir.

Yenidoğanda fizyolojik kalça pozisyonu fleksiyon ve abduksiyondur.

(DİZDEN KIRILI VAZİYETTE AYAKLARINI KARNINA ÇEKME). Kalçayı tersine pozisyona zorlayan tüm etkenler GKD için risk oluşturabilmektedir.



Erken Tanı ve Tarama Programı:

GKD için en uygun tanı ve tedavi zamanı yenidoğan dönemidir. Hastalığın tanısı; risk faktörlerinin saptanması, fizik muayene, USG ve direkt radyografi süreçlerini içerir. Fizik muayene GKD tanısında altın standart olarak düşünülse de; kesin tanı için Kalça USG’si tüm dünyada ortak kabul gören ve uygulanan yöntemdir. Dünya Sağlık Örgütü 2006 yılında her yenidoğana rutin USG ile GKD taramasını önermiştir.


GKD, geçtiğimiz yıllarda ülkemiz için önemli bir halk sağlığı sorunu idi. Ancak 2010 yılından beri Sağlık Bakanlığının yürüttüğü erken tanı ve tedavi programı çalışmaları sonucunda GKD olgularına daha az rastlanılmaktadır. Fakat son yıllarda ülkemizdeki yoğun mülteci nüfustan dolayı hasta popülasyonunda önemli değişimler gözlenmekte olup; ihmal edilmiş ileri yaş GKD olgularının sıklığı artmaktadır.





62 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

コメント


bottom of page